English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (biri/bir şey) için ağlamak | ||
The child cried for the toy. Çocuk oyuncak için ağladı. More Sentences |
||||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) istediği için ağlamak | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (birine/bir şeye) ağlamak | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) ardından göz yaşı dökmek | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yokluğuna ağlamak | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | bağırarak (birini/bir şeyi) çağırmak | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (biri/bir şey) diye bağırmak | ||
Phrasals | cry for (someone or something) v. | (birine/bir şeye) seslenmek |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) istemek |
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | (biri/bir şey) için ağlamak |
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) istediği için ağlamak |
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | ağlayarak (birini/bir şeyi) istemek |
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | (birine/bir şeye bir şey) için tezahürat yapmak |
Phrasals | cry out for (someone or something) v. | (birini/bir şeyi bir şey) için gayretlendirmek |